Ege Denizi’nin incisi Midilli Adası, sadece tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle değil, deniz altında sakladığı sırlarla da dikkat çeker. Midilli çevresindeki sularda bulunan batık gemiler, tarih ve macera tutkunları için eşsiz bir keşif fırsatı sunuyor. Bu batıklar, hem savaşların hem de ticaret yollarının izlerini taşıyarak, geçmişin derinliklerine bir pencere açıyor.
Midilli’nin çevresi, antik çağlardan modern tarihe kadar farklı dönemlere ait batıklarla doludur. Bu batıklar arasında antik ticaret gemileri, Osmanlı dönemine ait savaş gemileri ve 20. yüzyıldan kalma denizaltılar yer alır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında adanın stratejik konumu nedeniyle pek çok gemi bu sularda battı ve denizaltı tarihine önemli bir katkı sağladı.
Midilli’nin berrak suları, batık gemileri keşfetmek isteyen dalış tutkunları için ideal bir ortam sunar. Adanın batık noktalarına yapılan dalışlar, sadece tarihî kalıntılar değil, aynı zamanda renkli deniz yaşamı ile de büyüleyicidir. Dalgıçlar, Midilli açıklarında antik amforalar, eski gemi kalıntıları ve hatta savaş dönemine ait mühimmatla karşılaşabilir.
Midilli’deki batık gemiler, sadece birer su altı keşfi değil, aynı zamanda tarih ve doğanın buluştuğu benzersiz bir deneyim sunar. Bu batıklar, zamanla deniz yaşamının bir parçası haline gelmiş ve adeta yapay resiflere dönüşmüştür. Midilli’nin turkuaz sularında dalış yaparak geçmişin izlerini sürmek, ziyaretçilere hem heyecan hem de huzur verir.
Midilli Adası, deniz üzerindeki güzelliklerinin yanı sıra derinliklerinde sakladığı hazinelerle de keşfedilmeyi bekliyor. Batık gemiler, bu büyüleyici adanın tarihi zenginliklerini ortaya çıkaran sessiz tanıklardır. Midilli’ye yapacağınız bir gezi, sizi sadece adanın yüzeyindeki güzelliklerle değil, aynı zamanda derinliklerindeki sırlarla da büyüleyecek.